GÜLÜN ADI (Umberto ECO)

Ortaçağ. 
Manastır. 
Cinayetler.
Umberto Eco: Gülün Adı

“ ‘William Birader,’dedi Başrahip uzlaşıcı bir tonla, ‘hiç görmeden atım Brunellus’u ve hakkında hemen hemen hiçbir şey bilmeden Adelmo’nun ölümünü betimleyen bir adam, içine girmediği yerler hakkında yargı vermekte güçlük çekmeyecektir.’”


                                               * * * * *

“Ama sen böyle konuşuyorsun William, çünkü gerçekte Deccal’in geleceğine inanmıyorsun; Oxford’daki hocaların sana, yüreğinin geleceği kestirme yetilerini kurutarak mantığı putlaştırmayı öğrettiler!”

                                               * * * * *

“Çünkü bilim, yalnızca insanın yapması gerekeni ya da yapabileceğini bilmesinden ibaret değildir; yapabileceğini, ama belki de yapmaması gerekenin bilinmesini de içerir.”

                                               * * * * *

“Gülmenin tıpkı banyo gibi bedendeki sıvıları ya da bedenin öteki sayrılıklarını, özellikle nedensiz can sıkıntısını sağaltmaya yarayan iyi bir ilaç olduğuna inanıyorum ben.”

                                               * * * * *

“Ermiş Maurus’un, kafirler kendisini kaynar suya attıkları zaman, suyun çok soğuk olduğundan yakındığı söylenir; kafir vali de suyun ısısına bakmak için aptal aptal elini suya batırıp yakmış. Ermiş şehidin iman düşmanlarını gülünç duruma düşüren güzel bir davranışı.”

                                               * * * * *

“Yürütmekte olduğum soruşturmada da kimin iyi, kimin kötü olduğunu değil, dün gece yazı salonunda kimin bulunduğunu, gözlük camlarını kimin aldığını, karda başka bir gövdeyi sürükleyen bir gövdenin izlerini kimin bıraktığını ve Berengar’ın nerede olduğunu öğrenmek istiyorum.”

                                   * * * * *

“ ‘Nasıl olur? Bir kitabın ne demek istediğini anlamak için başka kitaplar mı okumanız gerekir?’  ‘Bazen böyle olabilir. Kitaplar çoğu kez başka kitaplardan söz ederler. Çoğu kez bir kitap, tehlikeli bir kitapta çiçeklenen zararsız bir tohum gibidir; ya da tam tersine, acı bir tohumun tatlı meyvesidir. Alberto’yu okurken, Thomas’ın ne söylemiş olabileceğini anlayamaz mısın? Ya da Thomas’ı okurken, İbni Rüşt’ün ne söylemiş olacağını?’”

                                               * * * * *

“Çünkü sorguya çekilen her insan, bir şeyden ötürü kendisinden kuşkulanıldığı korkusuna kapılarak, sorgucuya, başka birisinden kuşkulanılmasına yarayabilecek şeyleri söyler.”

                                                * * * * *

“Bu yüzden gidip bakmaya karar verdim. Belki de iyi etmedim; biraz daha kalıp beklemeliydim; böylece birçok başka üzücü olayı önleyebilirdik. Ama bunu şimdi biliyorum; o zaman bilmiyordum.”

                                               * * * * *

“Kilercinin titremesi geçmişti; bir düşten uyanıyormuş gibi çevresine bakındı. ‘Hayır,’ dedi, ‘manastırdaki cinayetlerle hiçbir ilişiğim yok. Yaptığım her şeyi itiraf ettim; yapmadığım bir şeyi itiraf etmemi istemeyin benden.”

                                               * * * * *

“Ulbertino söze karıştı: ‘Yaşamını tehlikeye attığını biliyor musun?’
‘Olsun,’ diye yanıtladı Michele, ‘ruhumu tehlikeye atmaktan iyidir.’”

                                               * * * * *

“Gerçek sevgi, sevilenin iyiliğini ister.”
                                          ▬    ▬      ▬
İlginizi çekebilir:
1.Puslu Kıtalar Atlası - İhsan Oktay Anar
2.Rüzgarın Gölgesi - Carlos Ruiz Zafon
3.İstanbul Hatırası - Ahmet Ümit
4.Kar Kurdu - Glenn Meade

Bu Haftaki Tercihleriniz

BİR ÖMÜR BÖYLE GEÇTİ (Faruk Nafiz ÇAMLIBEL)

KAPLUMBAĞA TERBİYECİSİ (Emre CANER)

DEDE KORKUT HİKAYELERİ

YALNIZLIK PAYLAŞILIR (Halil CİBRAN)

ADSIZ ÜLKE (Alain-FOURNİER)